Le Parkour
“Le Parkour” Fransızca kelimedir. Türkçede bildiğimiz Parkur manasına gelen bir cümledir. Kısaltılmış haliyle “PK” olarak da görülebilir. “Parkour” bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen bir beden eğitimi türü ve yaşam tarzıdır, erkek sporcularına “Traceur” bayanlara ise “Traceuse” denir, “iz bırakan” manasına gelir.
(Yazıya devam etmeden önce; Her yazının başlığının altındaki butonları kullanarak Facebook, MySpeace ve Twitter da bu makaleyi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Hala Türkiyede bu 2 disiplin adına bir çalışma veya araştırma yapılmadığı tadında yalan yanlış duyumlar alıyoruz. Makalelere vakit ayırıp okuyorsak! Lütfen paylaşalım!)
Parkourun özelliği özgürlüğüdür, bir ‘Hayat Tarzıdır’ Parkour’un belirli temel hareketleri vardır. Ve bu bir kaç tekniği her yerde uygulamak veya çalışmak mümkündür. Amaç engelleri aşmaktır, üzerinden, altından, arasından v.b. ama en önemli nokta akıcılıktır. Parkour yapan bir insan deneyim kazandıkça bu akıcılığa sahip olmaya başlar. Estetik bir akışa sahip olmak kişiye bağlı olarak 1 ile 2 sene içerisinde elde edilebilir.
Parkour 2 nokta arasındaki limitinizi zorlayan engelleri aşabilmek için kendinize Şu kadar gün bu kadar tekrar yapacağım demeniz ve uygulamanızdır. Bir kaç ay sonra sınırlarınızı aşmış. Çevre ve hareket farkındalığınızı geliştirmiş, vücut yeterliliğinizin farkına varmış. Bireyler haline gelmek demektir. Eğer hedeflerimiz yoksa rüzgârın içinde boş boş sürükleniriz, neden hareket ettiğimizi bilemeyiz. (David Belle)
Korkutucu gelebilir yada sakatlanma riski yüksek denebilir. Fakat bu sporun içinde olanların belirttiği üzere “sakatlanma ihtimaliniz yolda yürürkenki sakatlanma ihtimalinizden daha azdır”. Çünkü yeteneklerinizi, sınırlarınızı keşfetmişsinizdir. Neler yapabileceğinizin bilincindesinizdir, bilmek insana güven verir. Artık dikkatlice bakıp neyin mümkün neyin mümkün olmadığını görürsünüz. Ne kadar dikkatli bakarsanız, o kadar az riske girmiş olursunuz.
Parkour 1980’lerde Fransa’da David Belle ve arkadaşları ile başladı ve aynı tarihlerde hızlı bir yayılma gösterdi. Öncüler sınır olarak düşünülen birçok düşünceyi yıkıp insan anatomisinin gercek potansiyelinin ne kadar geliştirilebileceğini ortaya koydular. 1997 de David Belle ve Sébastien Foucan herkesin bildiği Yamakasi gurubunu kurdurlar. 2001 yılında pek çok insan Sinemada Parkour’la ilgili çekilen ilk filmi hayranlık ile izledi. Böylelikle bu spor dünya üzerinde ciddi bir hayran kitlesi yaratmaya başladı.
Şehirde parkour’un en ilginç yanı ise insanların gerçekte parkour yapma amacı için üretilmemiş şeyler üzerinde hareket etmeleridir. Günümüzde Evebeynler çocuklarını korumak adına şehrin bizden aldığı hareket etme farkındalığını kazanmalarına istemeden engel olmaktadırlar (Dikkat et, bir yerini sakatlayacaksın, Hayır! Oraya değil düşeceksin v.b.) Bir çok korkuyu öğretirken cesaretli olmayı da aynı zamanda öğretebiliriz.. Deneyimleri sırasında sizin veya bir eğitmenin kontrolünde onları yeri geldiğinde cesaretlendirip yeri geldiğinde korkutabiliriz. Onlar geleceğin anneleri ve babaları olacaklar. Böyle devam edilirse gelecek nesillerin kendine güveni git gide azalacaktır. Parkour şehir yaşantısının bizden aldığı birçok şeyi bize geri kazandırmaktadır.
Bunların ilk başlarında vücut yeterliliğinin bilinci, sağlıklı bir vücut, kendine güven, disiplinli bir çalışma hayatı ile eğlenebilme olanağı.
Freerunning
Parkour’un ingilizcesidir. Kısaltılmış olarak ¨FR¨ olarak görülebilir. Öncelerde bu iki isimi bir çok kaynak birbirinden ayırıyorlardı. Geçen zaman sonuçunda globalleşen parkour bilinci ile birlikde ikisinin birbirinden ayırmanın manasız olduğuna kanaat edilmiştir. Parkour duayenlerinin röportajları/makaleleri ile yazılı ve görsel basın sayesinde bu bilinç kısa sürede bütün dünyayı kaplamıştır. Peki bunun farklı iki şey gibi düşünülmesine ne sebep olmuşdur? Freerunning’in isim babası Sébastien Foucan Fransa dışına bu kültürü yaymak için ingilizce dökümanlar oluşturup bir kitap yazmıştır. Parkourdan farklı bir şeyden bahsetmemiştir. Buna sebep olan yeni başlıyan kesimlerin Parkour’un performans artırıcı ve akıcı hareket etme niteliğinden ziyade akrobatik kısmına odaklanmasıdır. Bununla birlikde Parkour severler arasında ¨flip are not parkour¨diye bir biliç oluşmuş ve bu iki ismi bir birinden ayırmışlardır. Günümüzde takla atmanın bir tercih olduğu kabul edilmişdir. Ve bu iki isim bir birinden ayırılmadan kullanılmaktadır.
Tavsiyeler
….Risk arkadaşınız olmali ona saygi duymanız gerekir çünkü o sizden güçlüdür ve size zarar verebilir. Bu yüzden eğlenirken yada acele ederken bazen riski düşünmeyiz ve kendimize zarar veririz. Acele etmemeli ve saygı görmek istiyorsak her zaman spor yaptığımız çevreye ve insanlara karşı saygı gösterilmeliyiz.
….Kısa zamanda çok iyi bir ‘Traceur’ olmak istiyorsak teknikleri iyi öğrenip pekiştirin ve ilk başlarda her antrenmanda yeni bir haraket öğrenmeye çalişmayın zaten belli bir seviyeye geldikten sonra ister istemez her gün yeni bir hareket öğrenir hale geliceksiniz işte bu şekilde ilerlemis olursun.
….Gercekçi olmak gerekir ve sınırlarınızı fazla zorlamamanız gerekir. kendinizi bedeninizi tanıyıp ve ne yapıp yapamadığına karar verip ve bunlari denemelisiniz. Bazen korku emniyet getirir, cesaret ise felaket Her zaman her türlü sonuca aklınızı açık tutmalı ve bir şeyler yapıyorsanız sadece kendiniz için yapmalısınız. Sokakta antrenman yapıyorsanız. Algılarınızı seçici bir dikkat ile içeri dönük kullanmalısınız.
Değişik insanlarla ve yerlerde Pakrour yapmaya bakın, bu şekile aklınıza gelmedik şeyler Öğrenirsiniz ve yeni bölgeler sizin hayal güçünüzü çalıştırır.
….Zihinsel antrenmana önem verin. evde işte okulda veya boş vakitlerinizde yapmayı çok istediğiniz hareketi gözünüzde canlandırın. Hareketin her anının analizini yapıp, her anını ayrı ayrı beyninizde çalışın. Öğrenme birikimli bir süreçtir, bu birikimler sizin elinizde! Uygulama alanınız her zaman olmuyabilir. Ama beyniniz için Bir hareketi uygulamak ile hayal etmek arasında hiç bir fark yoktur! İyi konsantre olup beyinde çalışılan her hareket uygulamaya daha kolay geçirilir.
Parkour ile ilgili Sıkça Sorulan Sorular?
Soru : Parkur yapmamın yararı nedir?
Cevap :
Parkur da Temel amaç yolumuza çıkabilecek tüm engelleri aşabilecek fiziksel potansiyele ulaşmaktır yani düzenli antrenman yapılır dolayısı ile ciddi bir sportif çalışmanın getirdiği sportif ve sağlıklı fiziksel yapı oluşur. Parkur kişisel yetenek ve deneyimleri geliştirdiği gibi korkularla baş etmeyi de kolaylaştırır. Alan, hareket ve vücut farkındalığını geliştirir.
Soru : Parkur nerde yapılır?
Cevap :
İçinde bulunduğunuz yaşam alanının her yerinde parkur yapabilirsiniz. İyi bir traceur zamanla hayata bu açıdan bakıp her objeyi potansiyel engel veya çalışma alanı olarak görür. Şehirde olduğu kadar doğada da akla gelebilecek her yerde parkour yapabilirsiniz.(ağaçlar, kayalar, çimler, ormanlar vb.)
Soru : Parkura başlama yaşı varmıdır?
Cevap :
Parkurda hareketler basamaklama düzeniyle yani kolay hareketlerden başlayıp zora doğru sırayla ve düzenli bir şekilde gelişim sağlanır bu yüzden her seviye için parkour çalışmaları vardır. Parkura başlamanın 7 den 70e kadar herkes tarafından yapılabilir sadece seviye düşük tutulur.
Soru : Parkur yapmak için gerekli malzemeler nelerdir?
Cevap :
Parkura başlamak için gereken sadece bir çift spor ayakkabı, rahat bir pantolon yada eşofman altı ve birde havalı bir t-shirt (:
Soru : Kimler parkur yapabilir?
Cevap :
Kısaca söylemek gerekirse hayatında köpek tarafından kovalanmış herkes biraz olsun parkur yapmış demektir. Yani kendisini köpekten kaçabilecek kapasitede hisseden herkes parkoura başlayabilir.
kaynak: acrorun.com 2012
Özetle parkur, önüne çıkan engelleri en hızlı ve etkili biçimde aşarak haraket etme sanatıdır. Engelleri aşarken koşma, zıplama, tırmanma ve düşme teknikleri kullanılır. Bu sporu yaparken hiç bir özel teçhizata yada özel bir alana ihtiyacınız yoktur. İhtiyacınız olan tek şey doğal ya da yapay engellerdir. Ama öncelikle kendinizde güç, denge, esneklik, çeviklik ve akıcılık geliştirmeli ve bunlardan yararlanarak ileri görüşlülük, korkusuzluk, kontrol ve sakinlikle birleştirmelisiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder