Charles Chaplin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Charles Chaplin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2014 Pazar

Altına Hücum


Altına Hücum 1925 ABD yapımı sessiz komedi filmidir. Özgün adı The Gold Rush olan bu siyah beyaz filmin yönetmeni, senaryo yazarı, yapımcısı ve başrol oyuncusu Charlie Chaplin'dir.

Filmde, birçok maceracının yaptığı gibi Klondike Altına Hücumu hareketinde Alaska'ya altın aramak için giden "Küçük Serseri" Şarlo'nun buradayken çektiği sıkıntılar, düştüğü komik durumlar, hırstan gözleri dönmüş insanların zaaflarını görmesi ve bu arada aşkı bulması anlatılmaktadır. Filmin en unutulmaz sahnelerinden biri de kendi gibi iki altın arayıcıyla birlikte kar fırtınasının ortasında uçurumun kenarına sürüklenmiş bir kulübede mahsur kaldıkları sahnedir. Ayrıca yemek niyetine "ayakkabısını yediği" sahne de akıllara kazınan ve sinema tarihine geçen sahnelerden biridir.

Modern Zamanlar


Modern Zamanlar, 1936 ABD yapımı romantik komedi filmidir. Özgün adı Modern Times olan film daha sonraki gösterimlerinde Modern Zamanlar adıyla da gösterilmiştir.

Filmin yapımcısı, senaryo yazarı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Charles Chaplin 'dir.

Bir fabrikada montaj hattında monoton bir işte ve delicesine bir tempoda çalıştırılan bir işçi (Charles Chaplin) tempoya ayak uyduramaz ve zamanla ruhsal çöküntüye uğrar. Monoton vida sıkma işinden alınarak deneysel bir 'otomatik yemek yedirme makinası'nda kobay olarak kullanılır. Bir dizi şanssız olay sonucunda patronları onun delirmiş olduğuna kanaat getirerek bir akıl hastanesine gönderirler. Buradan çıktığında da tesadüfen elinde salladığı kırmızı bir bayraktan ötürü komünist bir provokatör zannedilerek bu kez de hapishaneye gönderilir. Burada toplu bir firarı engellediği için ödül olarak serbest bırakılır. Sokakta babası grev sırasında öldürülen bir genç kızla (Paulette Goddard) tanışır ve onun arkadaşı ve koruyucusu olur. Ona bakabilmek için birkaç işe girer ama hepsinden de kısa sürede atılır, zaman zaman da tekrar hapse girer çıkar. Hapiste olduğu bir zamanda kız gece kulüplerinden birinde dansöz olarak çalışmaya başlar ve Şarlo'ya da aynı yerde bir iş bulur. Serbest bırakıldıktan sonra işe başlayan Şarlo, masalara şarkı söyleyerek servis yapan bir garson olarak kısa sürede büyük bir başarı kazanır, ama bu mutlulukları uzun sürmez. Zira yetimhane yetkilileri kızı geri alabilmek için peşlerindedir ve ikili mecburen oradan kaçmak zorunda kalır. Bütün olanlardan yılan genç kız moralsiz bir şekilde "Bunca zahmete değer mi?" deyince Şarlo ünlü repliğini tekrarlar: ""Gülümse, umudunu kaybetme, başaracağız" (Filmin tema müziğinin adı da Smile dır (Türkçesi: Gülümse) ve bu replik sinema tarihine ara yazısı ile verilmiş son replik olarak geçecektir). Son sahnede tüm Şarlo filmlerinde olduğu gibi ikiliyi Kaliforniya otoyolunda yeni maceralara doğru giderlerken görürüz.

Yumurcak


Edna, çocuğunun babası olan genç ressam tarafından yüzüstü bırakılmış yalnız bir kadındır. Çocuğuna bakamayacağına karar verince iyi bakılması umuduyla onu zengin bir evin önündeki lüks arabaya bırakır. Kısa bir süre sonra yaptığından pişman olup çocuğu almaya geldiğinde ise çok geç kalmış olduğunu anlar; zira araba o sırada çalınmıştır. Arabayı çalan iki adam çocuğu fark ettiklerinde onu fakir mahallelerin birinde sokağa bırakırlar. Oradan geçen Charlie çocuğu sahiplenmek zorunda kalır.

Aradan geçen beş yıl içinde Charlie, Jack adını verdiği bu çocuğu büyütmüştür. Birlikte fakir bir mahallede yıkık dökük bir evde yaşarlar fakat bir arada oldukları için mutludurlar. Charlie ve Jack camcılık yaparak karınlarını doyururlar. Jack gizlice taş atıp evlerin camını kırar; oradan tesadüfen! geçmekte olan Charlie de bu evlerin camlarını yeniler. Bu oldukça güç bir iştir; çünkü sık sık polis tarafından kovalanırlar.

Edna ise geçen zaman içinde ünlü bir tiyatrocu olmuş; fakat yıllar önce kaybettiği çocuğunu unutamamıştır. Bu nedenle sık sık fakir mahalleleri dolaşıp hayır işleri yapar. Bunların birinde kendi oğlu olduğunu bilmediği Jack'e de bir oyuncak verir.

Bir gün Jack çok hastalanır ve Charlie doktor çağırmak zorunda kalır. Doktor çocuğun yasal olarak Charlie'ye ait olmadığını fark eder. Onun gidişinden birkaç gün sonra ıslahaneden gelen görevliler çocuğu almaya gelirler. Charlie görevlilerin götürdüğü Jack'i hayatı pahasına kurtarır ve evlerine dönmek tehlikeli olacağından çocukla birlikte ucuz bir motele gider. Bu esnada Edna Jack'in kendi oğlu olduğunu öğrenmiş ve gazeteye onu bulana ödül vereceğine dair ilan vermiştir. Bu ilanı gören motel sahibi Charlie uyurken çocuğu kaçırıp annesine teslim eder. Uyanıp Jack'i bulamayan Charlie çılgına döner. Onu hiçbir yerde bulamayınca çaresiz bir vaziyette eski evlerinin olduğu sokağa gider ve kapının önünde yorgunluktan -o sokağı cennet gibi tasvir eden- uzun bir uykuya dalar. Bir polis tarafından vurulmasıyla sonlanan rüyadan uyandığında, gerçekten de bir polis tarafından hırpalanmakta olduğunu fark eder. Hapse gittiğini sanır ancak polis onu karakol yerine Edna'nın güzel evine götürür. Orada Jack ve Edna tarafından karşılanan Charlie için yeni bir hayat başlamaktadır. Onların mutluluk içinde eve girişi ile film son bulur.