Önemli Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Önemli Bilgiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2013 Salı

Sivilce ve Siyah Noktalardan Kurtulmak %100 ÇÖZÜM


Şimdi bugün sizlere sivilcelerimizden nasıl kurtuluruz ve evde sivilcelerimiz için yapabileceğiniz maske tarifi vereceğim. Yalnız öncelikle şunu belirtmekte yarar var her sivilce yüzeysel birşey değildir bazı sağlık problemlerinden kaynaklanıyor olabilir yahut her cilt tipinin vereceğim maskeye aynı tepkiyi göstermesini bekleyemeyiz. Bunun için eğer kronik sivilce problemi yaşıyorsanız lütfen öncelikle doktorunuza görünün. Ayrıca bu maske ayda 1-2 kez yapılması gereken bir maske lütfen daha fazla yapmayın .Hem cilt alışmış olur hemde herşeyn fazlası zarar :) bir uyarı daha yapayım sivilcelerimizi ASLA sıkıp patlatmıyoruz ! 
Aspirin maskesinin faydası nedir ?Aspirin içerisinde bulunan salsilik asit sivilce ve leke tedavisinde kullanılmaktadır bunu bir çok markada görmüşsünüzdür.Oyuzden sivilcelerimizden kurtulmak için aspirin bize bu noktada çok yardımcı olucaktır.Şimdi geçelim tarifimize ;


Gerekli Malzemeler ;
  • 4 adet normal Asprin 
  • 3-4 damla limon suyu
  • 1 çay kaşığı organik bal 
  • Karışımı hazırlayacağımız kab ve karıtırıcı çubuk 
Evet malzemelerimizi hazır ettikden sonra aspirinimizi bir havan yahut tahta yardımıyla iyice eziyoruz. Ve hepsini karıştırıyoruz. Önceden yıkayıp temilediğimiz cildimize uygulayıp 20 dk beklediken sonra hiç bir artık kalmayıncaya dek yıkıyoruz. Tonik ve nemlendiricimizle bakımımızı tamamlıyoruz.Sivicelerinizin silikleştiğini göreceksiniz.

12 Aralık 2013 Perşembe

Justin Bieber Anneden önce Para Demiş!

Genç yaşta şöhrete kavuşarak büyük bir servetin sahibi olan Kanadalı şarkıcı Justin Bieber(19)
bu kez de annesinin açıklamasıyla gündemde 

Şarkıcının annesi Pattie Malette(37),"Oğlumun ağzından çıkan ilk kelimeler baba ve para oldu.
Anne demeyi çok daha sonra öğrendi"dedi.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Biranın Faydaları Ve Zararları!


Uzun zamandır kullanmama rağmen bir türlü üstüne bakıp “bunun ne zararı olacak ki deyip” faydalarını göz önünde bulundursam da bira içmek dışında ve alkol oranları dışında pek fazla bilgim yoktu :)
İlk önce kırk yıldır sevgilimizden ayrılsak da,mutlu olsakda veya ne biliyim her türlü içinde “beynimizi” yorucak bir olay olduğu zaman aldığımız o şeyin faydalarıyla başlıyalım..
Tabi birayı aşırıya kaçıp öyle bokunu çıkarmadan içtiğiniz sürece..
Yapılan araştırmalar günün bütün yorgunluğundan sonra bir bardak bira içmenin sağlığınız açısından yararlı olduğunu ortaya koyuyor. İşte size makul ölçülerde içerseniz sağlık getiren biranın 10 yararı…
  • Makul ölçülerde bira tüketmek vücudu mide kanseri ve ülserden koruyor. Mideyi ‘helicobacter pylori’ isimli mikroba karşı savunuyor.
  • Araştırmalar ‘bira göbeği’ tezini çürüttü. Bel bölgesindeki yağlanmayla bira arasında herhangi bir bağlantı yok.
  • Hergün düzenli bir bira bardak bira içenlerde Tip 2 diyabet riski azalıyor.
  • Kötü huylu kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı oluyor ve göğüs kanserine karşı da oldukça etkili bir savaşçı.
  • B6 yönünden oldukça zengin bir içecek olduğu için kalbiniz açısından da yararlı bir içecek. Kalp krizi riskini azaltarak kanınızın daha akışkan olmasını sağlıyor.
  • Finlandiya’da yapılan bir araştırma hergün düzenli içilen biranın böbrek taşı oluşma olasılığını yüzde 40 azalttığını ortaya koydu.
  • Kolesterolünüzü düşürüyor. B grubu vitaminleri yönünden oldukça zengin. Lifli gıdalardan almanız gereken ihtiyacın yüzde 20′sini bir bardak bira karşılıyor. Bir büyük bardakta toplam 200 kalori bulunuyor.
  • 50 yaş üstünde oluşabilecek bunama gibi problemleri yüzde 42 oranında azaltıyor. Fakat eğer ağır içiciyseniz bu risk yine artıyor.
  • Dark biralar normal biradan daha fazla katarakt veya yaşla ilgili göz problemlerine karşı gözü koruyacak antioksidanlar içeriyor.
Bunlar araştırmalar sonucu ortaya çıkan verilerdir..Tabi bir çok site saolsunlar zararlarını anlatmışlar ama o zararlarından bir çoğu bence saçma..
Birde kötü yönlerini ele alalım.
Ayrıca bira içildiği anda ortaya çıkan fiziksel durumlar şunlardır.
  • kontrolsüzce kilo alındığı
  • düşünmeden anlamsızca konuştuğu
  • gereğinden fazla duygusallaşıldığı
  • araba süremediği
  • mantıklı düşünme yeteneklerini kaybettiklerinin
  • hiç bir konuda uzlaşamadıklarının
  • hata yaptıklarında, hatalarını asla kabullenmedikleri daha doğrusu yaşadıklarının farkında olmadıklarını biliyormuydunuz.
Bunları da biraz eleştirelim bakalım :)
Kontrolsüzce kilo alındığı konusunda evet göbek çıkartıyor :) Hatta halk arasında buna “Bira göbeği” de deniyor..Bende pek kilo aldırmasa da bir yarım daire oluşturmasına sebep oldu :)
Düşünmeden anlamsızca konuşturduğu konusunda karşıyım..İnsan beyni her zaman “insanın faydasına ” olan şeyleri düşünür ve öyle yapar..Bu nedenle çoğu zaman mantıklı düşünerek büyük hatalar yaparız..Oysa içimizden geldiği gibi davrandığımızda o şeyi kaybetmeyebiliriz..
Misal AŞK..Aşk konusunda belkide benim tek ilacım diyebilirim..Her ne kadar açık sözlü davransam da aşk konusunda klasik bir türk erkeği gibi çekingen olup sevgimi kolay kolay söyleyemiyorum nedense :) (Var mı içmeden adam gibi söyleyebilen :d )
Ama 2 bira attıktan sonra o beynimizdeki engeller kalkınca direk kalbimizle baş başa kalıp düşünmeden yani direk söylüyoruz..Ki bence bu anlamsızca olmayıp düşünüp söylediklerimizden daha anlamlı..
Gereğinden Fazla Duygusallaştırması..Bu konu bazen kötü bazense iyi diyebilirim..İnsan bu kadar büyük bir gezegende düşünen tek canlı olduğu için duygusal da olması gerekli..Tabi bu duygusallığı biz genel de “ayrıldıktan” sonra yaşasakta ve alkol bu nedenle bizim yaralarımızı deşse de normal zaman da sevgilinizle karşı karşıya oturup içtiğiniz iki biradan sonra ettiğiniz sohbeti başka hiçbir zaman edemezsiniz :) O an işte gerçek aşkın anıdır..
Araba süremediği konusunda ise yanlış yazmış bence :) Ki kolay kolay ayık gezen biri olmadığım halde alkolmetreye üflemediğim sürece kimse alkollü olduğumu anlamaz araba kullanırken..Ayrıca insan alkol alınca cesaretlenir derler ama ben aksine alkol alınca trafik kurallarına daha çok uyuyorum :)
Mantık konusunda ise alkol devamlı alınan birşey değildir..Yani mantık günlük hayatta bizim sadece “iş” hayatımızda işe yarıyan birşey olduğu için gecenin geç saatlerinde bir boka yaramamaktadır bence..Gece gece mantıklı düşünüp niye beynimizi yoralım ki? Bırakalım hayatı kendimizle baş başa kalalım :)
Hiç bir konuda uzlaşamadıkları ise bence saçma..İçen adam yalan söylemez..İçen adam dediğim gibi mantığını değil içindekileri söyler..Bu nedenle eğer bir insanla birşey yapıcaksanız önce gidip bir rakı masasında o işi konuşmanız gerekir..Ardından uzlaşırsınız..Sanırsam eski geleneklerimizde damat evlenmeden önce kayınbabasıyla oturup içermiş..O gün o masa da içinden geçenleri anlatırmış kızın babasına :)
Hata konusunda ise zaten artık ülkemiz içen insanı garipseyen bir yapıda değil..Yani biraz daha anlayışlı oldu ve sarhoş birini gördüklerin de “kafası iyi alttan alın” diyebilecek durumda.Bu nedenle çok fazla içip sapıtmadığınız sürece alkol kolay kolay hata yaptırmaz insana..Ha kafanız güzel olur eski sevgilinize ters bişey dersiniz o zaman bişey söyleyemem :)
Bira şişesinde durduğunda değil masa da sohbete meze olduğunda güzeldir..

9 Aralık 2013 Pazartesi

Yalan Söylediğini Anlamak!

Yalanı Anlamak

“Birlikte olduğunuz insanın yalan söyleyip söylemediğini anlamak hiç de zor değil. Beden dilinin inceliklerini öğrenip, iyi bir gözlemci olursanız 'gerçeğe' giden yolu bulursunuz.

Psikolojik tekniklerle insanların gerçek düşüncelerini okuyabilen Derren Brown, "Bedenlerimiz değişmez bir şekilde, gerçekte nasıl hissettiğimiz hakkında ipuçları veriyor. Neye baktığınızı bildiğiniz takdirde, herhangi birisinin beden hareketlerinden yalancı olduğunu kolayca anlayabilirsiniz" diyor. "Body Language-Vücut Dili" adlı kitabın yazarı Allan Pease de insanların beden dillerinin gerçek düşüncelerini kesinlikle ortaya koyduğunu iddia edenlerden. Siz de Brown ve Pease'in önerileriyle, sevgilinizin kafasından neler geçtiğini anlayabilirsiniz...

El saklama
Birisiyle samimi olduğumuz zaman, ellerimizi görünür kılarız ve avuç içlerimiz yukarıya doğru döner. Ama yalan söylediğimiz zaman ellerimizi arkamıza veya ceplerimize saklama eğilimi gösteririz. Erkek arkadaşınızın sizden bir adım geride gitmesi, konuştuğu konudan rahatsız olduğu hakkında bir sinyal olabilir.

Burun kaşıma
Burun kaşıma, beyaz yalanların klasik işaretidir. Yine de, sevgiliniz sizden gerçekleri saklarken, büyük bir olasılıkla gözlerine, kulaklarına, dudaklarına dokunuyor olabileceğini biliyor muydunuz? Erkekler gerçeği söylemediği zamanlarda elleriyle yüzlerine dokunuyorlar. Bu bedenlerinin, yalanlarına karşı koyuş biçimi.

Yutkunma
Bedenlerimizin yalanlarımıza bir diğer karşı koyuş biçimi ise boğazımızın işlevlerini yerine getirmesini kısıtlamak. Bu da konuşmayı zorlaştırır, yani eğer birisi yalan söylüyorsa sözcükleri dışarıya çıkarmak için sık sık yutkunur veya dudaklarını yalar.

Göz hareketleri
İşte yalanı gözlerden yakalama tekniği: Bu konuda yapmanız gereken ilk şey, sevgilinize cevabını bildiğiniz soruları sormak. Birlikte olduğunuz zaman yaptığınız bir şeyi sorun, örneğin "Ne yemiştin" veya "Nereye park etmiştik?" gibi. "Cevabı düşünürken, gözlerinin nereye gittiğini izleyin. Her zaman için bir yönde giderler, bu da onun yöntemidir.”

Erkek arkadaşınızın konuşması bittikten sonra baktığı yerler, söylediklerinin doğru mu yalan mı olduğu konusunda ipuçları veriyor. Örneğin, aşağı doğru bakma, hisleri açığa çıkaran bir durum. Pek çok insan yalan söyledikten sonra kendini suçlu hissediyor, bu nedenle farkında olmadan, karşısındakinin düşündüklerini kontrol etmek için gözlerini yukarıdan aşağıya süzüyor.

Öksürmek
Eğer sevgilinize nerede olduğunu sorduğunuzda şiddetli bir öksürük nöbetine yakalanıyorsa, bu iyi bir işaret değildir. Beden yalana karşı koymaya çalışır, öksürmek veya boğazını temizlemek hikaye uydurmak için zaman kazanma şansını artırır.

Hızlı konuşma
Sevgiliniz tane tane mi konuşuyor, yoksa hızlı mı? Uzmanlara göre, ne kadar hızlı konuşursa, yalan söylediğinden o kadar fazla kuşkulanabilirsiniz. Genel kanıya göre, insanlar hızlı konuştuklarında yalanlarının ortaya çıkmayacağını düşünüyorlar.

Nefes alıp verme
İşte size süper bir ipucu daha... Yalan söyleyen birinin rahat nefes alamadığını sakın unutmayın. Baskı altında olduğu zaman, karnından nefes almayı bırakıp, göğsünden nefes alır.

Gülmek
Pek çok insan yalan söylediğinde ilk başta rahatlar. Bunun etkisi sesine de yansır. Yüksek sesle konuşur ve daha neşeli olur.

5 Aralık 2013 Perşembe

Sabahları Uyanamama Nedeni ve Tedavisi

Sabahları yataktan kalkamamanın sebebi nedir, sabahleyin kendimizi aşırı yogrun hissetmemizin nedeni, sabahları niçin uyanamıyorum, sabah yaşanan aşırı yorgunluk ve yataktan kalkamamın çözümü ve tedavisi nasıl olur:
Sabahları zor uyanıyorsanız, ne kadar uyusanız da hep yorgunsanız, işinize konsantre olmakta güçlük çekiyorsanız bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmanızda fayda var
Kış ayına girdiğimiz şu günlerde bedensel sıkıntılarımıza bir yenisi daha eklendi: Kronik yorgunluk… Kronik yorgunluğa neden olan; ancak farkında olmadığımız kulak burun boğaz hastalıkları yaşam kalitemizi düşürebiliyor. Bu yorgunluğa neden olan kulak burun boğaz problemlerini Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seyhan Alkan’la konuştuk.
Kişinin bedensel olarak kendini iyi hissetmemesi, iş gücü kaybı, davranış bozukluğu, konsantrasyon kaybı, cinsel isteksizlik gibi birçok problemin belli bir süreye yayılması olarak tanımlanabilecek yorgunluğun özellikle üst solunum yolu problemleri nedeniyle oluştuğunun altını çizen Alkan, ‘Vücudumuzun ihtiyacı olan oksijen miktarını karşılamayan bedenlerde yorgunluk kaçınılmazdır ve kulak burun boğaz bölgemizdeki problemler kronik yorgunlukta tetikleyici olabilir.
Bunlar;
Hava yolumuzu tıkayan burun içi eğrilikler,
Burun eti büyümeleri,
Kronikleşmiş sinüzitler,
Fark edilmeyen kronik sinüzitler,
Alerjiye bağlı burun içinin yaygın şişmesi,
Geniz eti,
Yumuşak damak ve küçük dil iriliği, pozisyonu,
Bademciklerin normalden çok iri olması,
Dilin iri ve ağız boşluğuna sığmaması,
Çenenin küçük ya da geride yerleşmesi,
Ses tellerine yerleşen polipler kronik yorgunluk sebebi olabilir. Bu nedenle uzun süreli geçmeyen bir kronik yorgunluğunuz varsa mutlaka bir KBB uzmana başvurun.’ açıklamasında bulundu.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Zayıflamanın Kesin Yolu 33 Madde



Sürekli bir diyeti bırakıp başkasına mı başlıyorsunuz? Peki buna rağmen değil bir kilo 100 gram bile veremiyor musunuz? O halde size önerimiz diyet kelimesini kesinlikle unutup küçük ayrıntılara özen göstererek fazlalıklarınızdan kurtulmanız.

İşte uygulaması kolay, oyun haline getirip zevkle deneyeceğiniz minik ipuçları:

1-Tamamen unutun

Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecektir.

2- Aynı tadı verenler arasında her zaman daha düşük kalorilisini seçin

Örnek: Portakal suyu (1 fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer.

3- Susadıkça Su için

Susadıkça su için. Günde en az şu kadar su için demek doğru değildir, ancak susadığınızı hissettiğiniz zaman mutlaka su için.

4- Sosları unutun

Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.

5- Yemeğin ardından yatağa girmeyin

Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

6- Sık yiyin

Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemelisiniz.



7- Süt için

Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar. Çünkü kalsiyum metabolizmayı hızlandırırken vücuda daha fazla yağ yakması için komut vermiş olur. Bu ürünlerin light olanları ile zayıflama hızınızı arttırabilirsiniz.

8- İyi bir uyku

Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar. Çünkü yorgun bir vücut, normal günde yakılan enerjiyi yakamaz ve metabolizması yavaşlar. Bunun için hergün uykunuzu düzenli almaya dikkat etmelisiniz.

9- Stresi yenin

Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı, kendinizi rahatlatmalısınız.

10- Hazır yemekleri unutun

Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nediyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

11- Atıştırmayı bırakın

Arabanın içinda atıştırıyor musunuz? Telefonla konuşurken bir şeyler yiyor musunuz? Vazgeçin...

12- Buzdolabınıza baskın yapın

Bu baskın her zamanki gibi, birşeyler atıştırmak için olmasın. Buzdolabının kıyısında kösesinde kalmış bol kalorili yiyecekleri atın.Mutfak dolabınızdaki yağlı cipsleri, mısır gevreklerini ve kuru yemişleri atın. Mutfağınızda sizin için kötü olan bütün yiyecekleri, önümüzdeki 30 gün için, belki de ebediyyen yasaklayın.

13- Gazlı içecek yerine su ve soda

Diyet ürünü de olsa gazlı içecekler yerine su ve soda içmeye özen gösterin. Vücudunuzdaki yağ parçacıklarının kaybolduğunu göreceksiniz.

14- İşkolik olun

Gelecek ay şirketin yemekhanesine girmeme kararı alın. Kahve ve çay içmek için ya da kendi getirdiğiniz sandviçi yemenin dışında...

15- Kalorileri azaltın

Kalorileri azaltmayı bir oyun haline getirin. Bugün yediklerinizin kalori miktarını hesaplayın, yarın bundan 50 kalori düşün. Öbür gün bir 50 kalori daha düşün. Günde 1200 kalorinin altına düşmemeye dikkat edin.

16- Kahvaltı edin

Hiçbir zaman kahvaltıları atlamayın. Yağsız yoğurdun içine muzu dilimleyin. Pişmiş yulafın içine kuru üzüm koyup yemeyi deneyin.

17- Dans edin

Evde müzik dinleyin. Hareketli müzik tercih edin ve eşliğinde dans etmeyi ihmal etmeyin.

18- Asansöre binmeyin

Önünüze gelen her merdiveni egzersiz yapacağınız bir fırsat olarak düşünün, istediğiniz kiloya gelinceye kadar asansöre binmeyi aklınıza bile getirmeyin.

19- Diyet içecekler

Diyet içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tür içeceklerin içlerinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine portakal, elma gibi sağlıklı meyve sularından içmelisiniz. Hem sağlığınız açısından hem de kilo açısından birçok uzman diyet içeceklerin içilmemesini tavsiye ediyor.

20- Yavaş yemek yiyin

Fazla kilolular, hızlı yemek yiyenlerdir. Arkadaşlarınızla veya ailenizle ne zaman yemek yerseniz yiyin, yemeği en son bitiren kişi siz olun.

21- Yatak odasını yiyeceğe kapatın

Eğer sizde pek çoğunuz gibi yatak odası dahil, evin her tarafında atıştırıyorsanız, bunu bir kere daha düşünün. Ne kadar çok yerde yemek yemek için kendinize izin veriyorsanız, o kadar çok yemek yiyorsunuz demektir. Bir süre için yemek saatlerinde, yemek odası dışında diğer yerlerde yemek yemeyi kendinize yasaklayın.

22- Kendinizi ödüllendirin

En çok sahip olmak istediğiniz 5 eşyanın listesini yapın. Her l kilo verdiğinizde ve bunu bir hafta koruduğunuzda,kendinize listedeki bir şeyi satın alın.

23- Tasarruf yapın

Gerçekten ihtiyacınız olmayan bir şeyi ne zaman yemek isterseniz, ona vereceğiniz parayı bir kavanozun içine atın. Birkaç hafta sonra paraların çokluğu size ne kadar çok şey yemediğinizi hatırlatacak ve bu para ile kendinize bir hediye alabileceksiniz.

24- Aşka dair duygularınızı canlı tutun

Tutku, kiloları eritir. İkiniz korkmadan restoranlara gitmeye başlayabilirsiniz. Çünkü, aşıkken kim yiyecekleri düşünebilir ki?

25- Egzersiz yapın

Egzersiz yapmaya vakit ayırmak size zor gelse de kilo vermek için mutkaka hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Hiçbir şey yapamıyorsanız evdeki duvarlardan yardım alabilirsiniz. 5-10 dakika boyunca kalçanızla duvara çok sert olmadan vurun. Bu kolay ve basit bir egzersiz yöntemidir. Egzersiz yaptığınız sırada televizyon ya da CD den evde spor yapmanıza yardımcı olacak programlarını izleyebilirsiniz. Böylece neyi, nasıl yapacağınızı bilirsiniz.

26- Ev işleri

Ev işleriyle ne kadar meşgul olursanız o kadar çabuk kilo verirsiniz. Çamaşır, bulaşık, yemek, çocuklarla elinizden geldiğince çok uğraşmaya bakın. Böylece sürekli hareket halinde olursunuz.

27- Meyve yiyin

Yemek yedikten bir ya da iki saat sonra tekrar acıkıyorsanız atıştırmak için meyve yiyebilirsiniz. Meyve bir sonraki öğüne kadar sizin tok hissetmenizi sağlayacaktır.

28- Yemek başlangıcı

Yemeğe çorba ya da salata ile başlamanız açlığınızın bastırılmasını sağlar. Böylece ana yemekten daha az yersiniz. Özellikle sebze çorbaları (domates, brokoli vs.) tok hissetmenizi sağlar.

29- Tuzu kesin

Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir.

30- Sofraya oturun

Yemek vaktinde mutlaka sofraya oturun çünkü ayakta ya da televizyon karşısında yemek yediğinizde doyduğunuzu anlamaz ve daha çok yersiniz.

31- Azimli olun

Bir türlü kilo veremiyorsanız çok beğendiğiniz bir elbisenin bir beden küçüğünü alın ve görebileceğiniz bir yere asın. Kendinize aldığınız elbisenin içine gireceğinize dair söz verin.

32- Mutfağınızı düzenleyin

Kilo almamaka için mutfak tezgâhı üzerinde durmasına alıştığınız abur cubur yiyecekleri ortadan kaldırın. Bu yiyecekleri görmediğiniz sürece aklınıza çok fazla gelmeyecektir.

33- Dişlerinizi fırçalayın

Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalamayı alışkanlık haline getirirseniz ağzınızda kalan ferahlık duygusuyla bir süre yemek yemek istemezsiniz.

Demlikte Kalan Çayın Faydaları


Saçınız mat mı?
Saçınızı şampuanla yıkadıktan sonra son Su olarak bir çaydanlık ılık çay ile durulayın. Saçlarınız nasıl ışıl ışıldasın.
Ayağınız mı kokuyor?
Ilık çayla dolu bir leğene ayaklarınızı sokun ve her akşam yatmadan önce 10 Dakika tutun. 10 Günde ayağınızda koku diye bir şey kalmayacaktır.
Boğaz ağrılarında
Posaları süzülerek soğuyan demi boğaz ağrılarında ­gargara olarak kullanılabilir.
Cildiniz çok mu yağlı?
Cildiniz çok yağlı ise;Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi ovuşturun, balsam vazifesi görün.
Derinizdeki yaraların temizlenmesi
Cildinizdeki yaraların temizlenmesi ve Antibiyotik etki göstermesi için çayı pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.
Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
Balıkları ayıkladınız, elinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor. Veya soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay. Elinizi demli çay ile yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?
Gözünüz çapak mı yapıyor?
Kaynamış çayı bir kaba koyarak buharı gözünüze gelecek biçimde başınızı üstüne koyun. Veya ılık çaya batırılmış pamuğu gözlerinize ve afına tatbik edin.
Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın, diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.
Buzdolabınız koku mu yapıyor?
Demlikte kalmış çay posalarını kurutarak bir kap içinde buzdolabının orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

1 Aralık 2013 Pazar

Mayonezi Kim Buldu?

mayonezi kim buldu bilginetim
Mayonezin kökenine dair pek çok kuram vardır. Birine göre, Bayonne'da ortaya çıktı, bir başkasına göre ise Fransa'da 1589'da özel olarak Mayenne Dükü için icat edildi. Üçüncü ve artık genel kabul gören bir kurama göre, mayonez Fransa'ya, Balear Adaları'ından Minorca'nın başkenti Port Mahon'u ele geçiren Richelieu Dükü tarafından 28 Haziran 1756'da getirildi. Ünlü bir gurme olan Richelieu, limanın ele geçirilmesi şerefine bir kutlama düzenler ve burada kendisine mahonnaise denilen yöreye özgü bir salata sosu sunulur.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Facebook'u Kim Buldu?

Öğrencilik yıllarındaki arkadaşlarını yeniden bulabilmek için Facebook adlı internet sitesini kuran 24 yaşındaki Mark Zuckerberg 4 yıl gibi kısa bir sürede Euro milyarderi oldu. “Ben sadece öğrencilerin birbirleri ile yeniden buluşabilip, bilgi alış verişinde bulunmasını istemiştim. Bu kadar başarılı olacağımı tahmin etmiyordum.”diyen Mark Zuckerberg, şimdi milyarder. Facebook’un piyasa değeri şuanda 15 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. 

14 Mayıs 1984’de Amerika’da Musevi bir dişçi babanın oğlu olarak dünyaya gelen Mark Zuckerberg, 2004’ün yaz aylarında Facebook’a bir milyondan kişinin üye olduğunu görünce yeni projeler üretmeye başladı. Facebook’un şuan 110 milyon kayıtlı üyesi bulunuyor. 

Üyelerin her gün aktif olması nedeniyle internet portalına milyonlarca Euro değerinde reklam alabilen genç adam, şirketinin yüzde 1,6’sını Microsoft’a tam 240 milyon Euro’ya sattı

27 Kasım 2013 Çarşamba

Arı sokması durumunda neler yapmalıyız?

Arı Sokması Durumunda Neler Yapmalıyız

Arı sokması durumunda neler yapmalıyız? 
Bal arısı soktuğunda iğnesi deride kalır ve kandisi ölür ama yabanarısı eşek arısı soktuğunda iğnesi kalmaz ve arı ölmez.

Bal arısı aslında insan vücudu için iyidir ama birden fazla bal arısı soktuğunda tehlikelidir.
Bal arısı soktuğunda iğnesini çıkarmak gereklidir.İğnesini çıkarmanıza rağmen şişlik ve ağrı varsa şişen bölgeye karbonatı lapa haline getirip sürün acısını alır.Yoğurt sürmak soğuk su ile yıkamak yine acıyı azaltan hallerdeir.

Arı soktuğunda hemen o bölgeye çamur uygularsaanız şişmsini engeller.

Arı soktuğunda bölgeyi emmek oynamak sıvazlamak iyi değildir.

25 Kasım 2013 Pazartesi

Zeytin Yağının 10 Faydası


Leziz zeytinyağı Türkiye de dahil olmak üzere Akdeniz çevresindeki yemek kültürünün hep önemli bir parçası olmuştur. Bilimsel çalışmalar ise lezzetinin yanı sıra sağlığa birçok yararı olduğunu da gösteriyor. İşte zeytinyağının başlıca 10 faydası:

1. Daha Sağlıklı Bir Kalp

Tekli doymamış yağlar ve antioksidanlarla dolu olan zeytinyağı, kötü kolesterolü (LDL) düşürür. Böylece kardiyovasküler hastalıklar ve diğer kalp problemlerine karşı korur. Damarlardaki olası bir tıkanmayı önleyerek, kalp krizi riskini azaltır.

2. Kanser Riskini Azaltır

Zeytinyağı, antienflamatuar özellik gösteren bir antioksidan olan polifenol açısından zengindir. Böylece hücrelerdeki oksidatif stres ve kronik enflamasyon riskini azaltır. Araştırmalar zeytinyağının meme kanseri riskini azalttığını ortaya koyuyor. Zeytinyağı ayrıca solunum ve sindirim sisteminde oluşabilecek kanser türlerine karşı koruma sağlar.

3. Kan Şekerini Kontrol Altına Alır

Tekli doymamış yağlar bakımından zengin olan zeytinyağı insülinin sağlıklı düzeyde kalmasını sağlar. Böylece kan şekeri kontrol altına alınır. Diyabet hastalarına doktorlar zeytinyağı kullanmalarını önermektedir.

4. Antienflamatuar Özellik Gösterir

Daha önce belirttiğim gibi, zeytinyağı antieflamatuar özellik gösterir. Böylece hücre zarı akışkan kalır; sağlıklı besin öğelerinin hücrenin içine, atık ürünlerin ise dışına taşınması sağlanır. Bu da eklem yangısı ve astım risklerini azaltır.

5. Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Büyük miktarda tekli doymamış yağ içeren zeytinyağı, doymuş yağ hiç içermez. Doymuş yağlar vücudunuzda sağlıksız yağ katmanlarının oluşmasına sebep olur. Diyetinize zeytinyağı ekleyerek kilo alımını engellemiş olursunuz. Aynı zamanda zeytinyağı daha uzun süre tok hissettirdiği için kilo vermeye de yardımcı olur.

6. Kemikleri Güçlendirir

Zeytinyağı kemik mineralizasyonu ve kalsifikasyonu sağlayan oleat bakımından zengindir. Düzenli zeytinyağı kullanımı daha güçlü kemikler ve kemik erimesi riskinin düşmesi anlamına geliyor.

7. Zihinsel Yetenekleri Artırır

Araştırmalar, zeyinyağının beyin gelişimini artırdığını gösteriyor. Zeytinyağını bol kullanan insanlarda bunama riski büyük oranda düşüyor.

8. Sindirime Yardım Eder

Zeytinyağı ülseri, kabızlığı ve sindirim sistemindeki enfeksiyonları tedavi etmede kullanılır. Ayrıca antienflamatuar özelliği sayesinde safra kesesi problemlerini ve üreme sisteminde ortaya çıkan enfeksiyonları iyileştirebilir.

9. Yaşlanmayı Yavaşlatır

Zeytinyağı E ve K vitamini gibi antioksidanlar bakımından zengindir. Ayrıca yaşlanma sürecini yavaşlatan polifenol içerir. İçeriğindeki yağ asitleri kan damarlarının akışkanlığını artırır, cildi daha parlak yapar. Bu yüzden güzellik yağı olarak anılır.

10. Bağışıklık Sistemini Güçlendirir


Antienflamatuar özelliği sayesinde vücudu enfeksiyonlardan korur ve dokuların iyileşmesini sağlar. Düzenli olarak zeytinyağı kullananlar daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olurlar.

9 Kasım 2013 Cumartesi

Tarçının Faydaları Nelerdir

      YOK BÖYLE TATLIMI TATLI BİR BAHARAT:)
 
 
 
İbrahim Saraçoğlu diyorki; ''Tarçın öylesine bir nimettir ki, adeta her derde devadır. ''diyor...
Haftada en az dört kez, kabuk tarçının çayını mutlaka içtiğini söylüyor ve ardından ''mutlaka en az onbeş-yirmi gün hiç tüketmediğini söylüyor'' 
 
Bunu belirttikten sonrada, onu neden bu kadar tercih ettiğini anlatıyor... Kabuk tarçının çayını haftada en az dört kez tercih nedenini açıklıyorrrrrr...
 
 
· Şeker hastalığına karşı önleyicidir.
· Kan şekerini düşürmede yardımcı olur.
· Romatizmaya karşı önleyicidir.
· Faranjite karşı dirençli kılar.
· Yüksek tansiyona yakalanma riskini azaltır.
· Yorgunluğu gidericidir.
· Gerginliği alıcı, sakinleştiricidir.
· Geniş spektrumlu doğal bir anti bakteriyeldir.
· Deri hastalıklarına karşı direnç kazandırır.
· Bağırsaklarda nitrozamine oluşumuna engel olur.
· Yoğun çalışma temposunun neden olabileceği baş ağrılarını önler.
· Mide dostudur.
· Zihin yorgunluğunu alır.
· Kansere karşı vücudu dirençli kılar.
· Bağışıklık sistemini güçlendirir.
· Çok sayıda farklı moleküler yapılı antioksidan içerir.
· Stresi ve gerginliği alır.a
· Migrene karşı önleyicidir.
 
İbrahim Saraçoğlu diyorki;Kabuk tarçın çayını abartılı olarak tüketmeyiniz. Haftada en fazla dört-beş defayı geçmemelidir. Dönem dönem onbeş-yirmi günlük aralar verilerek tüketilmesi çok daha etkilidir. Unutmayınız, hiçbir bitkisel çayı alışkanlık haline getirmeyiniz. Vücudunuzu alıştırmayınız. Vücudu alıştırmak demek, ona ihtiyaç duyulduğunda etkisinin daha az olabileceği anlamına gelir.
Veeee İbrahim Saraçoğlu şöyle devam ediyor;Tarçın tanıdığım tüm baharatlar içerisinde en güçlü antioksidandır. En az dokuz adet antioksidan içermektedir. Tarçın ağacının kökleri, potasyuma karşı öylesine seçici (selektif) davranır ki, adeta yetiştiği toprağın potasyumunu emer ve depolar.
Kabuk tarçın veya toz tarçın çok zengin bir potasyum deposudur.
 
 
Pekiii Tarçın Nasıl Kullanılır:

-Tarçın baharat olmasının yanı sıra çeşni ve koku vermesi için bazı yemek ve tatlılarda kullanılır. 
-Ağacın meyvesinden elde edilen tarçın esansı, parfüm endüstrisinde kullanılır. 
-Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi için kullanılır. 
-Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılıarsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. 
-Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir.  
-Tarçın tozundan 1 kahve kaşığı demliğe konur ve üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilir. 5-10 dakika demlenip süzülerek içilir. Bu tarçın çayı çok şifalı bir bitki çayıdır.
-Kabuk tarçının hazırlanması ise daha farklıdır...Kaynamış suya atıp 5-10 dakika kısık ateşte demliyoruz...
-Toz tarçını ateşte  HİÇ BİR ŞEKİLDE KESİNLİKLE KAYNATMIYORUZ...
**Sadece sıcak su ile demliyoruz okadar...
**Ancak kabuk tarçın 5-10 dakika kısık ateşte demlenip öyle ateşten alınıcak...
 
 

Tarçının Zararları:
Her bitki gibi tarçınıda ölçülü kullanmak gerekir. Kabuk tarçın çayı günde 1 fincandan fazla ve uzun süre içilmemelidir. Hiçbir bitkiyi alışkanlık haline getirmemek adına tarçını da ölçülü kullanalım. Ayrıca tarçın çok kullanıldığında kabızlığa neden olabilir.



 
 
 Kaynak olarak İbrahim Saraçoğlunun açıklamaları kullanılmıştır...

Cep Telefonu Nasıl Dinlenir?

cep telefonu nasıl dinlenirCep telefonlarını dinlemek çok kolay!
Teknoloji hayatımızı kolaylaştırmakla kalmıyor, bir yandan da mahremiyet sınırlarımızı zorluyor, yeni yeni riskler ve 
güvenlik zaafiyetleri oluşturmaya devam ediyor. Bunlara en iyi örnek, son zamanların popüler konusu cep telefonu dinleme olayları. Bu konuyu sanırım bütün gazete ve tv'ler haber yaptı ama ben de değinmeden geçemeyeceğim. Konuyu yazmamı tetikleyen asıl sebep ise son zamanlarda bu konuda çok gelmeye başlayan reklam mailleri. Anladığım kadarıyla bu konuda ciddi bir kanuni boşluk var. Bu yüzden de cep telefonu dinleme yazılımları ulu orta satılıyor, siteleri açılıyor, reklamları yapılıyor..

Konunun benim asıl ilgimi çeken yönü ise her zaman olduğu gibi teknik boyutu. Bu işi yapanlar bu konuda da oldukça doyurucu bilgiler veriyorlar. Basit bir internet aramasıyla epey bilgi sahibi oldum.

Özetle; cep telefonu dinlemek aslında hiç de sanıldığı kadar zor değilmiş, aksine çok basit bir hal almış durumda. Yöntem oldukça basit; telefona casus bir yazılım kuruluyor ve bu casus yazılım, kurulduğu telefonun yönetimini tamamen ele geçirmekle kalmıyor, aynı zamanda başka bir telefon üzerinden komutlar alarak yönetilebiliyor.

Bu casus yazılım bakın daha neler yapabiliyormuş?
* Hedef kişiyi ve bulunduğu ortamı, kişi telefonla görüşmese ve telefon kapalıyken bile hiçbir belirti olmadan (hedef telefonda ışık yanma, titreşim, donma olmadan) dinleyebilirsiniz.
* Hedef kişinin tüm telefon görüşmelerini dinleyebilirsiniz.
* Hedef kişiye gelen ve giden kısa mesajlar (SMS'ler) eşzamanlı olarak sizin telefonunuza iletilir.
* Hedef telefonun sim kartı değişikliği size anında SMS ile bildirilir.
* Hedef kişinin yerini net olarak tespit edebilirsiniz.
* Hedef kişinin telefon görüşmelerini kayıt edebilir, daha sonra dinleyebilirsiniz.
* Hedef telefonu uzaktan kapatıp açabilirsiniz.
* Yazılım sınırsız süre ile kullanılabiliyor ve gerektiğinde başka telefona aktarım hakkınız var.

Yazılım yüklü cep telefonları bazı web sitelerinde sıfır veya 2. el olarak satılıyor. Bunların fiyatları 250 TL'den başlayıp 1500-2000 TL'ye kadar çıkıyor. Yalnız bunların kalitesi tartışılır. Bir de sadece yazılımı satan ve hakiki ve profesyonel olduğunu iddia edenler var. Bunlar da sağladıkları özelliklere göre 1000TL'den başlayıp 3000TL'ye kadar çıkıyor.

Bu bilgiler ışığında, siz siz olun telefonunuza mukayyet olun..

Firavunun Çürümeyen Cesedi

helak edilen firavunGeçen hafta Londra'da British Museum'u gezme fırsatı buldum. 
Kuran'da helak edilişi ve ibret için bedeninin korunacağı anlatılan firavunun fotoğraflarını bizzat kendim çektim ve paylaşmak istedim. 
(Büyük boyutta görmek için resimleri tıklayınız.)


Yunus Suresi 90. 91. ve 92. Ayetler:

"İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. Nihayet boğulmak üzere iken, “İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka hiçbir ilâh olmadığına inandım. Ben de müslümanlardanım.” dedi.
Şimdi mi?! Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun.
Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir."

firavun cesedi

1144 yılında vefat eden Zemahşerî, Yûnus Sûresinin sözkonusu âyetinin tefsirini, kendisinden 8 asır sonra bulunacak olan cesedi âdeta görür gibi yapiyordu: 
"Seni, deniz kenarında bir köşeye atacağız. Cesedini tam, noksansız ve bozulmamış halde, çıplak ve elbisesiz olarak, senden asırlar sonra geleceklere bir ibret olmak üzere koruyacağız." (Kessaf Tefsiri, Cilt 2, S. 251/252)

firavun

Bu olay Kuran-ı Kerimde şöyle anlatılmaktadır:

"Bunun üzerine 'asanı denize vur' diye vahyettik. Vurunca parçalandı, herbiri kocaman bir dağ oldu." (Şuara, 63)
"İsrailoğullarını denizden (salimen karşı tarafa) geçirdik" (Yunus, 90)
"Denizi de (karşı yakaya geçtikten sonra, sana açılan yolu da kapamayıp) açık bırak; çünkü onlar (açık görecekleri bu yola girip) bir ordu halinde boğulmuş olacaklardır." (Duhan, 24)
"Firavun ordusuyla onları takip etti. Deniz de onları içine alıverdi. Hem de ne alış." (Taha, 78)
"Firavun ve askerleri İsrailoğullarını takip ederken, denizin ayrılmış olan sularını dehşetle görmüşler fakat kin ve düşmanlıklarından dolayı bir anlık tereddütten sonra onlar da deniz içinde açılan yola girerek takibe devam etmişlerdi. Ancak denizin ayrılmış olan suları tekrar birleşmeye başlamış ve sonunda firavunla birlikte bütün ordusu, tek bir kişi dahi kurtulamadan sulara gömülmüştür." (Şuara, 65-66)

firavun

firavun

firavun

Her ne kadar İngilizler bu cesedin sıradan bir kişiye ait olduğunu ve günümüze kadar doğal yollarla korunduğunu iddia etseler de, bize göre bu Hz. Musa'ya inanmayan ve O'nu takip ederken ordusuyla birlikte denizde boğularak helak edilen zalim firavundur. Cesedin yaşı ve bulunduğu yer de bunu doğruluyor. 10-15 sene önce görenler bu cesedin secde pozisyonunda olduğunu söylüyorlar. Daha sonra yan yatırılmış. Yanına sıradan biri olduğunu vurgulamak için çanak çömlek koymuşlar.