bağlama tekniği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağlama tekniği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Öğrenirken Yaratıcılığını Arttır! - Kısım 3

Tied Rope, Bağlı İp, Düğümlü ip, düğümlenmiş ip, ip
Kısım 1 
Kısım 2
Geldik Kısım 3'e.

...
Üstünden bir hafta hatta bir ay geçmesine rağmen aynı şeyleri rahatlıkla yapabilirsiniz. Hem de daha hızlı olarak.
Çünkü bağlama tekniği ile yapacağınız kodlamalar görsel öğrenmeyi temel almaktadır. Kelimelerle yaptığınız bir ezber çalışmasını birkaç hafta sonra hatırlayamaz hale gelirken; görüntülerle yaptığını bir çalışma gün geçtikçe daha da güçlenir. Taşlar yerine oturdukça daha hızlı hatırlar ve aktarırsınız.




Bağlama Tekniğinin Temel İlkeleri
1) Abartın ve sıradışı olun.
"Bezelye kadar elma"
"Bisiklete binen filler"
"Pembe etek giyen aslan"
Bunun tam tersi, mantıklı olarak yapacağınız bir bağlama (ot yiyen filler) sol beyne ağırlık verdiğinden bunu hatırlamanız zor olacaktır.
2) Hayal edin: Bağlamayı zihninizde canlandırın. Ne kadar canlı, tuhaf ve komik hayaller kurarsanız o kadar kalıcı olacaktır.
3) Görüntüleri renklendirin: Kurduğunuz hayal ne kadar renkli ve parlak olursa o kadar etkili olacaktır. Sadece canlı renkleri kullanmak bile hafızanızı %50 oranında güçlendirir.
4) Görüntüleri hareketlendirin: Canlandırmanız sabit bir fotoğraf gibi değil, akıp giden film gibi olmalıdır. Cisimlere ve olaylara hareket kazandırın.
5) Üç boyutlu görün: Nesneleri, kişileri ve olayları üç boyutlu olarak hayal edin.
6) Dönüşümler kullanın: "Elma sularının akarken elmasa dönüşmesi"
7) Zıtlıklar kullanın: "Beş metre çapında kaşıkla, bezelye büyüklüğünde elma yemek" gibi.
8) Hikayenin bir yanına kendinizi dahil edin: "Gübreleri alıp bankaya götürüyorsunuz..."
9) Cansız varlıklara canlılık kazandırın: "Bastonun sütlacı yalaması"
10) Bağlamanın kopuk olmamasına özen gösterin: Kelimeler arası geçişlerde kopukluk olmamalı, kelimeler rastgele değil sıralı bir şekilde bağlanarak bütünsellik oluşturulmalıdır.

Bu kısımdan sonra yazar, hafızanızı güçlü bir şekilde geliştirmek için 21 güne ayırdığı her gün artan sayıda kelime verip bizden bağlama tekniğine alışmamızı istiyor. Şahsen ben yapmıştım. Ne faydası oldu dersen, kolayca kullanabilmek oldu. Yani (ilk seferde göreceksin) zorlanarak bağlama oluşturma yerine kolayca bağlayabilmemi sağladı. En ufağından, markete falan giderken genelde liste götürmüyorum yanımda. Veya liste götürdüm, 'şunu da alacaktım, yazmamışım' dediğim şeyi rahatlıkla aklımda tutabiliyorum.
 Müthiş bir hafıza patlaması sağlayacak mı bu 21 gün dersen hayır, ancak ve ancak senin bu teknikte pratiğini, hızını arttıracak. Günde 10 dk ile değer derim.
Bugünlük bu kadar. Soruların varsa sorabilirsin


Öğrenirken Yaratıcılığını Arttır! - Kısım 2

Bağlanmış ip, bağlı ip, düğümlenmiş ip
Kısım-1'den sonra devam ediyoruz. (Okumadıysanız 1'i okumanızı şiddetle tavsiye ederim.)


Şimdi başta vermiş olduğumuz 40 kelimeyi tekrar ele alalım. Bu kelimeleri aynı sırada aklımızda tutabilmek için farklı bir yol izleyelim:

Otobüs durağında bekleyen bir heykel dergi okuyor. Derken hızla yağmur yağmaya başlayınca yerinden kalkıyor ve yerdeki kapıyı açıp içine atlıyor.Aşağıda devasa büyüklükte bir saatin üzerine düşüyor.
Saat tik tak sesleri eşliğinde hüngür hüngür ağlıyor ve elindeki mendili az ilerideki gübre yığınının üstüne fırlatıyor.
İğrenç koku burnunuza dolarken gübreleri alıp, bankaya götürüyorsunuz. Kasayı açtığınızda orada bir düğün yapılmakta olduğunu görüyorsunuz. Öyle bir hapşırıyorsunuz ki ağzınızdan çıkanlar yandaki mobilyanın alnına yapışıyor.


Mobilya, elinde çapı beş metre olan kaşıkla bezelye büyüklüğünde ekşi bir elma yiyor. Elmanın suları yanaklarından akarken elmasa dönüşüyor. Elmaslar "şıkır şıkır" sesler çıkararak bir kamyona doluyor. Kamyon, duvarları halı ile kaplı bir mağaraya gidiyor. Mağaranın tam ortasında mısır tarlası var. Mısırlar başlarını yastığa koymuş uyuyor ve bir taraftan da horluyor.
Ampul gözlü böcekler tarlada yangın çıkarıyorlar. Korkan filler bisiklete binerek kaçıyor. Tren istasyonuna vardıklarında ilk trene biniyorlar. Trende köpekbalığına rastlıyorlar.
Köpekbalığı sırtına krem sürülmesini istiyor. Pembe fırfırlı etek giymiş olan aslan ona yardım ediyor ve elleri yapış yapış oluyor. 
Aslan durakta iniyor ve mutlulukla ağacın gövdesine kelepçelediği evine gidiyor. Evin camları sütlaçtan, sütlaç her yana akıyor. Bir baston geliyor ve bol şekerli sütlacı yalamaya başlıyor. Bastonun çok yemesinden rahatsız olan midesi onu terk ediyor ve meyhaneye gidiyor. Meyhanede bir duble şehriye çorbası içiyor. Ağzı yanıyor ve etrafa dikenli kaktüsler püskürtüyor.

Bu hikayeyi zihninizde canlandırın. Sonra tekrar başa dönün ve hatırladıklarınızı yazın. Ne oldu? O kadar da zor değilmiş, değil mi?


Devamı bugün yazacağım 3'üncü kısımda.
Devamı: